“EN İYİ KADIN” – www.eniyikadin.com
EKadın kendinden önce sevdikleri ve düşündükleri ile bu dünyaya fedakarca tarih yazıyordu. Ancak dünya kadına en iyi olduğunu gösterecek kadar adaletli davranamıyordu… Ve bilinçlerin altına kadının isminin olmadığı yazılıyordu.
n iyi kadınlar başlığını okuduğunuzda gözlerinizin önünde beliren silüetleri, simaları tahmin edebiliyorum… Oysa bu başlığın altında size en iyi başka kadınları, yüzlerini hayatınızda hiç görmemiş olsanız bile yaşamları ile tanıştıracağım…
Ancak önce şöyle bir arkanıza yaslanın ve düşünün… “En iyi kadın” nasıl ve neden en iyi? Kadınlık tarihinde yüzyıllar, anaerkil toplumdan ataerkil topluma geçilmesiyle pek de mutlu olmayan kadınlarla dolu… En iyi olmak değildi amaçları, bazen “en iyiyi yaşatabilmekti” bazen “en iyi geleceği bırakmak”… Kadın kendinden önce sevdikleri ve düşündükleri ile bu dünyaya fedakarca tarih yazıyordu. Ancak dünya kadına en iyi olduğunu gösterecek kadar adaletli davranamıyordu… Ve bilinçlerin altına kadının isminin olmadığı yazılıyordu.
Geri toplumlar kadını mal gibi alıp satarken, modern denen günümüz toplumları erkeklerin kurduğu sistemler içinde varolmaya çalışan kadını oradan oraya savuruyordu. İşin acı yanı bazen buna kadınca hırslar ile kadınlar da katılıyordu.
Padişahlar, krallar, savaşçıların anlatıldığı erkek tarihi, kadına Hürrem ile “kurnaz kadın”, batı toplumlarında “cadılık” ile suçlayarak yer verdi. Oysa kadın, erkeklerin karar verdikleri savaşların acısını çekti… Hem de yine onlar için…
Ülkesi İçin Diri Diri Yakılan Bir Köylü Kızı… Jeanne d’Arc, 6 Ocak 1412’de Fransa Domremy’de sıradan bir köylü ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Fransa ile İngiltere arasındaki Yüzyıl Savaşları’nda sıradan köylü kız, henüz 16 yaşında
Fransa kralı Charles’a ulaşarak ülkesi için savaşmak istediğini söyledi ve 3 yıl savaştı. İngilizlere esir düşen 19 yaşındaki bu kız, bir meydanda, herkesin gözleri önünde diri diri yakıldı. Kendisini yakan ateşlere mi atıftır, “Fransızları ateşleyen halk kahramanı” olarak bilinmesi…
Kadın sadece ateş ve barutlar arasında yanmaz… Kıyısındadır, hemşiredir, cepheye cephane taşıyan Elif’tir, yiğitler yetiştiren Zübeyde’dir, her kadın ismi ki, birer mücadeledir. Ve savaşta ölmek üzere olan herkesin dilindeki son kelimedir “Anam”… Analar, eşler, çocuklar… Yaşlıların karar verip, gençlerin öldüğü savaşlarda ağlamak düşer kadınlara…
Günümüzde savaşlar ya da silahlar olmadan da ağlıyor kadınlar… Ya şiddettir gözyaşı olan, ya da ihtiyar yaşında, göçük altında kalmış bir evlat… Ve sesleri duyulamayan, dört duvarın tanıklığında gözyaşı ve sabır ile yaşayan okumuş, okumamış, köyde ya da şehirde kadınlar…
Bu yazının başlığını gördüğünüzde “en iyi kadınlar” başlığı altında ışıklar altında vitrin kadın gölgeleri beklediniz belki. Ki, o kadınların bile dört duvar arasında, kendi hayatlarında mücadeleleri var.
En iyi kadın… En iyi kadın derken aslında… Kadın, en iyi…
Recommended Posts
“KADINLARIN ÇALIŞMASI KAYINVALİDESİNE BAĞLI” – ESİN GÜRAL ARGAT İLE ROPÖRTAJ – Kadın Dergisi
Şubat 08, 2020
“HİTABET İFADE TEKNİKLERİNDE DENEYİM KAZANMAK”
Ocak 16, 2019